"arka avlumda, sıcak, amorfik aylaklık, esin beni devindirdikçe tembelce yazarak ya da yazmayarak oturmak olmamalıydı yaşam. tersine, dopdolu bir programa göre, işi başından aşkın kişilerin sincap kafesinde çılgınca koşmaktı yaşamak: çalışmak, yaşamak, dansetmek, düş kurmak, konuşmak, öpüşmek, şarkı söylemek, gülmek, öğrenmek. 10 hafta boyunca günde 12 saati (yararlı bir biçimde) yönetmenin sorumluluğu, korkunç sorumluluğu, çok ağırdır; geniş, çevresi sarılmamış dönümlerce zamanın -uyutucu aylaklık, keyifli bir gevşeme içinde akıp gitmesi öylesine kolay olan zamanın- içine kesin bir rutin koyacak hiçbir şey, hiçbir kimse yoksa eğer. güvenli bir biçimde, saat gibi işleyen bir topluluğun üstündeki sırça fanusu kaldırıp bütün o küçük, işi başından aşkın insanların durduklarını, soluk soluğa kaldıklarını, patladıklarını, içeri dolan (daha çok dışarı çıkan) yoğunluğu azaltılmış atmosferin içinde yüzdüklerini görmeye benziyor -amaçsız havanın içinde güçsüz kollarını sallayıp duran zavallı küçük ürkmüş insancıklar. şöyle bir duygu bu: bir rutinden kurtulma. insan ona karşı korkunç bir biçimde başkaldırmasına karşın, o zaman bile, sarsılıp tekdüzeliğin dışına düşünce tedirginlik duyuyor. bende de böyle. ne yapmalı? neye yönelmeli? hangi bağlara? hangi köklere? eve dönmüşlüğün tuhaf, incelmiş havasında asılı kalmışken?"
sylvia plath'ın günceleri-2.baskı oğlak yayınları-mart 2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder