Sayfalar

26 Ekim 2011 Çarşamba

teferruat


kkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk.

bu öyle aklımdan geçen.

bugün aklımda birden yanan ampül ise şu:

insan isteği denilen şey teferruattır. bu dünyaya geldikten sonra insanların değer adı altında topladıkları aslında bir köşede biriktirdikleri yığınlardır. benim dinimden başka hiçbir şey önemli değildir. dinimin bir olduğu insanların hepsi benim toplum olarak var olma nedenimdir. elbette dinimizin bir olması geleneksel, kültürel özelliklerimizin birebir aynı olacağını göstermemektedir. kültürel kazanılmış veya kaybedilmiş zenginlikler insanı sonradan insan yapar. doğal olarak herkesin isteği, yaşadığı coğrafyaya göre farklı olmak zorundadır.

çoğu istek ve birikim, milliyetçi bir hastalıktır. esas ben dinimi başkalarından istediğim zaman, izin alarak yaşamak zorunda kaldığım zaman, ki bu zamanlar da çok yaşanmadı mı, hâla yaşanmıyor mu, bütün değerlerim ölmüş demektir. benim bu dünyada hangi dili konuştuğumun hangi toprak sınırları içinde yaşadığımın önemi ne ki?

ben kendi değerlerimi de başkalarının değerlerini de önemli bulmuyorum. azınlık ya da çoğunluk kim üstte kim altta, ne elde ederse ne kazanırsa hayatı için neyi lüzumlu görüyorsa neyi görmüyorsa kendi bileceği bir şey bu. beni ilgilendirmiyor ki. kimseyi de ilgilendirmiyor ki.

insan yaşamından, yani canlı bir inançtan başka beni ne ilgilendiriyor ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder