Sayfalar

8 Şubat 2011 Salı

ziyaret


cahit zarifoğlu'nun evine gittik. kitaplığını gördüm. gözlüğünü gördüm. eşi, kızı, oğlu, torunu.
giderken de dönerken de ağlamaklı bir hal vardı üzerimde. bir ara sanırım ağladım. galiba otobüste. nedenini bilmiyordum hala bilmiyorum. sonra geç kaldım sandım. vapur tam yanaşmadan iskeleye atladım. görevli dikkatli olun dedi. ben koştum üsküdar çeşmesi'ne doğru. boşuna bir koşu. yarım saat beklendi, ondan sonra servisle erenköy'e gidildi.

çok boş. çok saçma. öylesine güldüm. hala ağlıyordum. otobüste güldüm. evde de gülecektim. ara sıra.

sonra bir anne bir eş anlattı anılarını. dedi ki, yazacaktın da niye evlendin o zaman, 20 yaşındaydı anlamıyordu cahit'i. o zaman anlamıyordu.

sonra zayıf kara bir çocuk. önceden de gördüm. şaşırmıyorum. o babasının oğlu. konuşmuyor hiç konuşmuyor. ben gülerken arada yanımdaki kıza, bir gürültü kalabalık olunca o adam çocuk abi her neyse çok zayıf olarak duruyor orada. her şey içinde gibi.

sonra eve geliyorum ve garip bir gün diyorum.
oysa benim garipliklerim bunlar.
her zaman öyleydi.
7şubat2011pazartesi

"bir acı mı ne gerek
öyle uykum var ki
öyle istiyorum ki"




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder