Sayfalar

9 Kasım 2011 Çarşamba

bu akşam bizde balık vardı

canlı bir hayvanı öldürüp yemek garip bir durum. balık mesela.

balık tutanlar var. tuttukları balıkları yiyenler var. balık satın alanlar var. satın aldıkları balıkları yiyenler var. satın almadan balık yiyenler var. balık her türlü pişmek için var.

fırında kızaran balığı görüyorum: "bir adam nasıl ağlamadan balık tutar?" gibi bir mesele. yok artık canım, yalan tabii. her şeyin içinde olduğu gibi balıkçıların hayatında da bir sürü yalan var. şimdi yalancılığın insanların üzerinde kurduğu hakimiyet tartışılmamalı. balıklar cızır cızır kızarırken, annem salata yaparken, ben dondum kaldım. bir balığın ölümünün insan kalbine vereceği cızırdamayı düşünürken, bir insan kalbinin bir insan kalbine yapacağı işkenceyi düşünmek pek bir donuktu. sıkıldım. iyi ki yalanlar vardı. yoksa herkes balıkların ağzına takılmış iğneler karşısında alkış tutardı. iyi ki yalanlar vardı ki, cızırdayan balıklar karşısında göz yaşı dökebiliyoruz. -bir insanın kurtuluşu için çabalamıyorken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder